Glossary entry (derived from question below)
Sep 4, 2009 10:39
14 yrs ago
English term
Fuel
English to Turkish
Art/Literary
Linguistics
Imagine yourself living the life you have imagined. This will fuel your desire
Fuel kelimesinin anlamı burada yakıt veya benzin değildir, sizce ne olabilir.
Fuel kelimesinin anlamı burada yakıt veya benzin değildir, sizce ne olabilir.
Proposed translations
(Turkish)
Change log
Sep 13, 2009 22:11: Cuneyt Arslan Created KOG entry
Sep 14, 2009 06:14: Cuneyt Arslan changed "Edited KOG entry" from "<a href="/profile/1115431">Cuneyt Arslan's</a> old entry - "Fuel"" to ""ateşlemek""
Proposed translations
+4
59 mins
Selected
ateşlemek
...This will fuel your desire...
...Bu sizin arzularınızı ateşleyecek...
...Bu sizin arzularınızı ateşleyecek...
4 KudoZ points awarded for this answer.
Comment: "Teşekkür ederim"
+1
11 mins
harekete geçirmek, kamçılamak
Fuel (verb): Something that fuels a feeling or a type of behaviour increases or strengthens it.
Reference:
http://www.merriam-webster.com/dictionary/fuel
http://dictionary.cambridge.org/define.asp?key=31550&dict=CALD
+1
4 mins
artırmak, kamçılamak
Buradaki anlamı "arzuları artırmak", "arzuları kamçılamak" olarak ele alınabilir.
--------------------------------------------------
Note added at 6 mins (2009-09-04 10:45:28 GMT)
--------------------------------------------------
Bir kullanım örneği:
"Arzuların kamçılanması, içimizdeki açlığı sadece tüketerek doyurma gibi kapitalizmin temel önermelerinin büyük bir buhrana yol açacağı ortaya çıktı"
http://www.kemalsayar.com/basin/basindan49.asp
--------------------------------------------------
Note added at 10 mins (2009-09-04 10:49:26 GMT)
--------------------------------------------------
İkinci bir kullanım örneği ("arzuların çoğalması" ifadesi için):
"Halbuki arzuların çoğalması ve iradeye baskı yapması hürriyeti ortadan kaldırır. Hürriyet, seçme ile sorumluluk ölçüsüne bağlı olarak gelişir..."
http://www.webhatti.com/felsefe-sosyoloji-ve-psikoloji/54827...
--------------------------------------------------
Note added at 15 mins (2009-09-04 10:54:21 GMT)
--------------------------------------------------
Burada "fuel" için, şu sayfadaki 4. anlam kullanılmıştır:
http://www.websters-dictionary-online.org/definition/fuel
Stimulate; example: "fuel the debate on creationism".
--------------------------------------------------
Note added at 6 mins (2009-09-04 10:45:28 GMT)
--------------------------------------------------
Bir kullanım örneği:
"Arzuların kamçılanması, içimizdeki açlığı sadece tüketerek doyurma gibi kapitalizmin temel önermelerinin büyük bir buhrana yol açacağı ortaya çıktı"
http://www.kemalsayar.com/basin/basindan49.asp
--------------------------------------------------
Note added at 10 mins (2009-09-04 10:49:26 GMT)
--------------------------------------------------
İkinci bir kullanım örneği ("arzuların çoğalması" ifadesi için):
"Halbuki arzuların çoğalması ve iradeye baskı yapması hürriyeti ortadan kaldırır. Hürriyet, seçme ile sorumluluk ölçüsüne bağlı olarak gelişir..."
http://www.webhatti.com/felsefe-sosyoloji-ve-psikoloji/54827...
--------------------------------------------------
Note added at 15 mins (2009-09-04 10:54:21 GMT)
--------------------------------------------------
Burada "fuel" için, şu sayfadaki 4. anlam kullanılmıştır:
http://www.websters-dictionary-online.org/definition/fuel
Stimulate; example: "fuel the debate on creationism".
58 mins
gaz
. . .
2 hrs
tahrik etmek / sürüklemek / alıp götürmek
Bunları kullanırdım.
1 day 2 hrs
tutuşturmak
...da iyi gidebilir, neden bahsedildiğine bağlı olarak.
İşte arzularınızı tutuşturacak falan filan... gibi.
İşte arzularınızı tutuşturacak falan filan... gibi.
Something went wrong...